“`html
ABD’nin Gizli Uzay Araştırmaları ve CIA’in Ay’daki İddiaları Yeniden Gündemde
ABD’nin Ay’a insan gönderme hazırlıkları sürerken, CIA’in geçmişte gerçekleştirdiği gizli bir deney, yeniden büyük bir ilgiyle gündeme geldi. Bu durum, spekülasyonlar ve tartışmaların alevlenmesine neden oldu.
25 yıl önce medyada kısa süre yer bulan bir iddia, günümüzde tekrar merakla incelenmeye başlandı: CIA’in 1970’li yıllarda gerçekleştirdiği uzaktan görüntüleme deneylerinden birinde, Ay’ın karanlık yüzünde uzaylı yapıları keşfettiği ileri sürüldü.
1975’te Gizli Bir Görev için Çağrıldı
1970’ler ve 1980’lerde CIA tarafından yürütülen psişik araştırmalar, bazı bireylerin zihinsel olarak uzak mesafelerdeki objeleri ve olayları gözlemleyebileceğini öne sürmüştü. Bu çalışmaların en dikkat çekici figürlerinden biri, Ingo Swann‘dır.
Swann’ın deneyimi, 1998’de yayımlanan Penetration: The Question of Extraterrestrial and Human Telepathy (Sızma: Dünya Dışı ve İnsan Telepatisi Meselesi) adlı kitabında ayrıntılı bir şekilde dile getirilmişti.
Swann, 1975 yılında CIA tarafından gizli bir görev için çağrıldığını belirtiyor. Washington DC’de kendisiyle iletişime geçen bir yetkili, ‘Bay Axelrod’ takma adını kullandı. Kendisini, gizli bir yeraltı üssüne götürerek Ay’ın karanlık yüzünü uzaktan görüntülemesi istendi.
Ay’ın Görünmeyen Yüzündeki Gizemli Yapılar
Swann, Ay’ın görünmeyen yüzüne zihinsel olarak odaklandığında, beklenmedik ve rahatsız edici görüntülere tanık oldu. Gördüğü şeylerin yalnızca hayal gücünün bir ürünü olmadığını düşündürecek kadar belirgin olduğunu vurguladı. Ay yüzeyinde dev kuleler, makineler, ışık yayan yapılar, köprüler ve kubbeler gördüğünü aktardı.
Bu yapıların bazıları, New York’taki Birleşmiş Milletler binasından daha büyüktü. Yapıların çevresinde ise kıyafet giymeyen, insan formuna benzeyen varlıklar gözlemlendi. Swann, bu varlıkların madencilik faaliyetleri yürüttüğünü ve kraterleri kazdığını iddia ediyor.
Ingo Swann, Soğuk Savaş döneminde bilinçli psişik gözlem yeteneklerini geliştirmek amacıyla çok sayıda çalışmada yer alan bir parapsikolog olarak biliniyordu. Kendisi 31 Ocak 2013’te New York’ta hayata gözlerini yumdu.
Uzaylılar Tarafından Fark Edildi
Swann’ın en şaşırtıcı anı ise, iki uzaylının onu fark etmesiydi. “İki tanesi bana doğru işaret etti. Bunu nasıl yapabildiler? Eğer onlar da bir tür yüksek psişik algıya sahip değillerse?” diyerek bu durumu aktardı.
Bu olay sonrasında Axelrod, seansı sona erdirdi ve Swann’a gördüklerini en az 10 yıl boyunca kimseye anlatmamasını söyledi. Swann, yaşadıklarının Stargate Projesi’nin resmi görevleri ile bağlantılı olmadığını, bağımsız bir çalışmanın parçası olduğunu belirtti.
Stargate Projesi, CIA tarafından yürütülen ve psişik yeteneklerin istihbarat amaçlı olarak araştırıldığı bir programdı.
Neden Ay’a Yeniden Gidilmiyor?
Swann, uzaktan görüntüleme seansı sonrasında uzmanlara birkaç önemli soru yöneltti. NASA’nın 1972’den bu yana Ay’a neden insan göndermediğine dair net bir yanıt alamadığını dile getirdi. Ancak Bay Axelrod’un verdiği belirsiz cevap dikkat çekiciydi: “Bir şekilde sana oradan uzak durmanı söylediler. Onlar (uzaylılar) pek dost canlısı değil, değil mi?”
Swann, Axelrod’un bu yorumunun ardından daha fazla açıklama talep etti, ancak yanıtının belirsiz kaldığını ifade etti. Bu durum, yetkililerin Ay’da bir tehdit olduğuna inandığını, ancak kamuya açıklanamayan karmaşık bir durumu gizlediğini düşündürüyordu.
Ay’da Gerçek Ne Var?
Swann’ın kitabında yer alan anlatımlar, bugüne kadar hiçbir resmi kuruma tarafından doğrulanmadı. ABD, Rusya, Çin, Japonya ve Hindistan gibi ülkeler tarafından yürütülen Ay keşif görevlerinde, uzaylı yapılar veya yaşam formlarına dair somut bir kanıt elde edilemedi. Ancak günümüzde dünya dışı yaşam olasılıkları ile ilgili artan tartışmalar, Swann’ın iddialarını yeniden gündeme getirdi.
Trump yönetiminin uzay programları için açıkladığı bütçe değişiklikleri çerçevesinde, Uluslararası Uzay İstasyonu ve Mars örnek getirme projelerine tabi olan 6 milyar dolarlık kaynak kesintisi yapılmıştı. Buna karşın, insanlı uzay görevlerine 1 milyar dolarlık ek kaynak tahsis edilecek. Bu adım, NASA’nın Ay’a insan göndermesi konusundaki çalışmalarını hızlandırmayı ve Çin gibi rakip ülkelerin önüne geçmeyi amaçlıyor.
Ayrıca, ABD Kongresi, dünya dışı yaşam ile ilgili düzenlediği kamuoyuna yönelik duyurularla bu konuyu sürekli gündemde tutma çabası içinde. Ay, Mars veya başka ortamlarda yaşam varlığı sorgulaması, sadece bilimsel bir mesele olmaktan çıkıp, aynı zamanda siyasi ve güvenlik odaklı bir tema haline gelmiştir.
Trump ve Musk Arasındaki Tartışmaların Etkisi!
Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump ile Tesla CEO’su Elon Musk arasında yer alan vergi tasarısı üzerine başlayan tartışma, son günlerde ciddi bir çatışmaya dönüşmüş görünüyor. İki tarafın karşılıklı ağır suçlamaları sonucunda, Tesla’nın piyasa değeri bir günde 150 milyar dolar kaybetti. Bu durum, Musk’ın uzay taşımacılığı şirketi SpaceX ile NASA arasındaki Ay ve Mars misyonları gibi projelerin geleceği hakkında belirsizlik yarattı.
Öte yandan, NASA yeniden başlatılan Ay projesi ile iş birliği içerisinde çalışıyor. Önümüzdeki yıllarda NASA Artemis 3 projesi ile, 1972 yılından bu yana ilk kez Ay’a astronot göndermeyi planlarken, SpaceX’in Starship uzay aracı bu projenin merkezinde yer alacak.
Ay’ın Güney Kutbu’na astronotları taşıyan kapsül, Starship uzay aracı tarafından nakledilecek. Ay projelerinin ardından NASA’nın muhtemel Mars görevlerinde de Starship aracı önemli bir rol oynaması planlanıyor. SpaceX ve NASA arasında bu projeler için milyarlarca dolarlık sözleşmeler imzalanmıştır.
Bu içerik, Daily Mail’in ‘Secret CIA program claimed to have found alien civilization on dark side of the moon: ‘They look like us’ başlıklı haberinden derlenmiştir.
“`
