Ruh sağlığında sahtecilik tehdidi… Prof. Dr. Gökhan Malkoç: ‘Ruh sağlığı yasasının çıkarılması şarttır’

Türk Psikologlar Derneği Başkanı Prof. Dr. Gökhan Malkoç, sahte diploma tartışmaları sonrası yaşanan gelişmelere ilişkin Cumhuriyet’e konuştu.

Malkoç “Son olayda gördüğünüz gibi sahte belgelerle, sistemde var olan bir sahteciliğin sonunda elde edilmiş gerçek görünümlü belgelerle kendilerini tanıtıyorlar. Çoğu zaman referans aracılığı ile çalışıyor, bilimsel olmayan söylemler geliştirerek belli bir halkla ilişkiler yönetimi ve reklam aracılığı ile insanları etkiliyorlar. Bu şarlatanlar aslında insanların duygularını da kullanır. Örneğin, popüler bir ismin durumunu reklam aracı olarak paylaşılarak bir etki alanı yaratılır. Halkımız da ‘Burada bu isimler de varmış, böyle işler yapıyorlarmış’ gibi bir inanca sahip olarak maalesef bu gibi alanlara başvurabilir. Dolayısıyla insanlar bu tür şeylere kanabilirler” dedi.

‘MESLEK YASAMIZ YOK’

Bu konuda ciddi yaptırımların olmadığını vurgulayan Malkoç, Türk Psikologlar Derneği olarak bu gibi sahtecilikleri ilgili bakanlığa şikâyet ederek mücadele ettiklerini belirtti.

Malkoç, “Yasalar halkı korumakla beraber çok da yeterli olmamaktadır. Meslek örgütünün olmayışı ile birlikte meslek örgütünün akreditasyonun olmayışı böyle olayların önünü açmaktadır. Türkiye’de psikologlarla ilgili bir meslek yasası olmamasından dolayı bir meslek örgütü de maalesef resmiyette bulunmamaktadır. Dolayısıyla psikoloji alanındaki uygulamalara psikologlar karar verememektedir. Sağlık Bakanlığı iyi niyetli de olsa, bazı düzenlemeler yapmakla birlikte bu düzenlemeler kapsayıcılık ve yeterlilik açısından çok da iyi bir tablo oluşturmamaktadır. Ülkede bir ruh sağlığı yasasının çıkarılması şarttır” diye konuştu.

‘PSİKOLOGLAR SAĞLIK MESLEK MENSUBU SAYILMIYOR’

Sağlık Meslekleri Serbest Çalışma İcrası Yönetmeliği’ne ilişkin de konuşan Malkoç, temel problemin 2011’de çıkan 1219 sayılı yasa olduğunu vurgulayarak “Bu yasada maalesef psikologlar sağlık meslek mensubu olarak adlandırılmadı. Klinik psikologlar böyle tanımlandı dolayısıyla da sağlık alanında bir icraat gerektiği zaman bu klinik psikoloğun yetkisinde oldu. Burada bizim en çok uğraştığımız şeylerden bir tanesi, psikologların da belirli görev tanımları çerçevesinde psikolojik hizmetleri verebilmesi konusundaydı. Bu yasa ve ilgili yönetmelikler değiştiği zaman psikologların da psikolojik hizmet vermeleri sağlanacaktır” dedi.

‘YÖK’ÜN RADİKAL ADIMLAR ATMASI GEREKİYOR’

Malkoç, Türkiye’de çok sayıda üniversite ve kontenjan olmasının psikoloji bölümünün en büyük sorunlarından birisi olduğunu belirterek “Burada bizim en çok dikkat etmemiz gereken noktalardan birisi de psikoloji eğitiminin verildiği üniversitedeki psikoloji bölümlerinin kalite standartlarıdır. Maalesef bugün devlette de vakıfta da öyle bölümler var ki, psikoloji bölümünde psikoloji temelli öğretim üyesi bulunmamaktadır. YÖK’ün bu konuda çok daha radikal ve ciddi adımlar atmasını bekliyoruz. Bu bölümlerdeki öğrenci alımlarını durdurmalarını ve belirli kalite standartlarına uymayan bölümlere, şartlar sağlanıncaya dek kontenjan verilmemesini bekliyoruz. Bununla beraber, nasıl bazı mesleklerde baraj uygulaması yapılıyorsa psikoloji bölümünde de en az 200 bin barajının getirilmesini talep ediyoruz. Ayrıca, yurt dışında YÖK tarafından kabul edilmiş olan üniversitelerin psikoloji bölümlerinin de ivedilikle kapatılması gerekir çünkü artık ihtiyaçtan fazla öğrenci mezun ediyoruz. Eğer eğitimi iyileştirirsek diğer sorunları çözmemiz de kolaylaşır” açıklamasında bulundu.

Related Posts

İnce bağırsakta bakteri üremesi: SIBO!

Karnınızda su kabarcığı gibi sesler mi var? Sürekli gaz, şişkinlik, ishal-kabız döngüsü, mide yanması ve “sanki taş oturmuş gibi” bir his mi yaşıyorsunuz? Sorun kalın bağırsakta değil, ince bağırsakta bakteri üremesi olabilir. SIBO adı verilen bu tablo, yıllarca fark edilmeden ilerleyebiliyor. Şişkinlikten depresyona, sivilceden yorgunluğa kadar çok sayıda belirtiye neden olan bu sessiz düşman testle teşhis edilebiliyor.

Boğaz ağrısında bu ayrıntıya dikkat: Kanser belirtisi olabilir

Onkolog uzmanı boğaz ağrısındaki bir detaya dikkat çekti. 3 haftadan fazla süren boğaz ağrısı kanser belirtisi olabilir.

‘Mumyanın laneti’ kanseri durdurabilir mi? Ölümcül mantar, hücreleri hedef aldı

Eski Mısır mezarlarında keşfedilen ve ‘mumyanın laneti’ olarak anılan aspergillus flavus mantarı, bu kez ölüm değil umut saçıyor olabilir. Çıplak elle dokunulduğunda ölüme neden olabilecek kadar toksik olan bu mantar türü, kanser tedavisinde devrim niteliğinde bir araştırmanın odağına yerleşti. Peki, tarihin karanlık sırlarından biri, modern tıbbın elinde şifa kaynağına dönüşebilir mi?

Uzmanı uyarıyor: Yazın çay ve kahve tükettiğiniz miktar kadar fazladan su için

Uzmanı uyarıyor: Yazın çay ve kahve tükettiğiniz miktar kadar fazladan su için

Unutulmuş bir kanser türü gençlerde hızla artıyor: Bilim adamları uyardı

Apandis kanseri, bugüne kadar öylesine nadir görülen bir hastalıktı ki çoğu insan bunun varlığını bile bilmiyordu. On yıllar boyunca doktorların meslek hayatlarında belki sadece bir ya da iki kez karşılaştığı ve genellikle ileri yaşlarda teşhis edilen bu kanser türü, son dönemde giderek daha genç yaş gruplarında görülmeye başlandı.

Hamilelikte Obezite Riski

Hamilelikte obezite riski hakkında bilgi veren Doç.Dr. Halenur Bozdağ, önemli açıklamalarda bulundu.