ABD Başkanı Donald Trump’ın uluslararası yardımları kesmesinin etkileri dünyanın dört bir yanında hissediliyor. Belirsizlik içindeki ülkelerden biri de yıllar süren çatışmaların ardından çok sayıda tutuklu ve ailesini barındıran cezaevleri ve kampların bulunduğu Suriye.
El Hol kampı uzaktan bir çadır kent gibi gözüküyor.
2019’da IŞİD’in yenilmesinden sonra örgüt mensuplarının ailelerinden oluşan 40 bin kişi Suriye’nin kuzeydoğusundaki bu kampa yerleştirildi. Kamptakilerin çoğu kadın ve çocuk.
Burası o kadar büyük ki içinde kendi pazarı ve kadın doğum ünitesinin de yer aldığı bir kliniği var.
Iraklı ve Suriyeli Kürt yetkililer, bu kampın IŞİD’in kök saldığı bir yer haline gelmesinden kaygılı.
Suriye’de Kürtlerin kontrolündeki bölgede, aralarında yabancıların da bulunduğu 4.500 IŞİD üyesi olduğu düşünülüyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın yardımları kesme kararı, kamplar ve cezaevlerindeki kişilerin beslenmesini ve buraların güvenliğinin sağlanmasını zorlaştırabilir.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 24 Ocak’ta yaptığı kesinti duyurusu El Hol’da birkaç günün kaotik geçmesine yol açsa da operasyonlar daha sonra normale döndü.
El Hol’un başında 40’lı yaşlarında bir kadın olan Jihan Hana var.
28 Ocak Salı günü BBC’ye konuşan Hana, kamptakileri beslemek için sivil toplum kuruluşları (STK) üzerinden yapılan bağışlara ihtiyaç duyduklarını ve bazıları için bu bağışların yüzde 70’inin ABD tarafından fonlandığını söyledi:
“Bugün öğlen 2’ye kadar ekmek bile alamadık. Kamptaki Iraklıların ülkelerine dönüşünü koordine eden bir STK, güvenlik görevlilerine ödeme yapamadığı için faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldı.
“Bu STK’nın tüm sivil çalışanlarını evlerine göndermesi nedeniyle 500 Iraklının ülkelerine dönüşü gecikti.”
Bundan sonra daha az yardım alma ihtimali El Hol için ciddi bir güvenlik tehdidi oluşturuyor. Kampta güvenliği sağlayan gardiyanların maaşlarının ödenmesi yabancı bağışlara bağlı.
Kamptaki güvenlik sorunları nedeniyle içeri yalnızca silahlı görevliler eşliğinde giriş yapılmasına izin veriliyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı, El Hol’a dair doğrudan bir açıklama yapmasa da “Ulusal güvenliğimiz ilk önceliğimiz ve öyle olmaya devam edecek. Şu anda uluslararası yardımları, Önce Amerika gündemimizle uyumlu bir şekilde yapıldıklarından emin olmak için incelemeye aldık” ifadelerini kullandı.
Kampların içi nasıl?
İlk olarak Irak ve Suriyeliler için kurulmuş kampı ziyaret ettik.
Burada erkekler, kadınlar ve çocuklar kalıyor. Çok sayıda çocuk kampta doğmuş.
Kampın önemini artıran bir diğer şey de içindeki pek çok kişinin evlerine dönmekten korkması.
19 yaşındaki Iraklı Maria, yalnızca gözlerini açıkta bırakan bir kara çarşaf giymiş.
Kampa 12 yaşında getirildiğini söylüyor.
“Babam tutuklu ama nerede tutulduğunu bilmiyorum” diyen Maria, eve dönmek isteyip istemediğini sorunca kafasını sallıyor ve gözleri doluyor:
“İntikam almalarından korkuyorum.”
IŞİD, Suriye ve Irak’ta kontrolü altına aldığı kentlerde toplum liderlerinin pek çoğunu öldürdü.
Şimdi ise IŞİD üyelerinin aileleri bu toplulukların kendilerinden intikam almasından veya kendi hükümetleri tarafından hapsedilmekten korkuyor.
Geçen hafta yetkililer kamptaki 16 bin Suriyeliye evlerine dönme imkanı verdi. Bazıları dönse de Hama kentinden Ebu İbrahim gibi pek çoğu bundan korkuyor:
“Güvende hissetmediğim için burada kalmaya devam etmeyi tercih ediyorum.”
IŞİD’in uyuyan hücrelerinin kampta aktif olduğu düşünülüyor. Kampın pek çok sakini de konuşmaları durumunda bunun sonuçları olabileceğinden endişe ediyor.
Bazıları da hâlâ IŞİD ideolojisine inanıyor.
Kamptakilerin oradan kaçma ihtimali de bir diğer endişe kaynağı.
Kampın yabancılar kısmındaysa eki Sovyet ülkelerinden Amerika’ya kadar 40 farklı ülkeden aileler var.
Kamp yöneticisi Jihan Hana bu bölümde kalanların, IŞİD’in en sıkı destekçileri olduğunu söylüyor.
Buraya girebilmek için zırhlı bir araç ve yüksek güvenlik önlemleri gerekiyor.
Kürt güvenlik yetkilisi Diana burada bize rehberlik ederken kadın ve çocuklara özel bir bölüm ayrıldığını anlatıyor:
“Çok örgütlüler. Kendi gizli polisleri ve gizli mahkemeleri var. Kendi koydukları kuralları çiğneyenleri cezalandırıyorlar.
“13 yaşını geçen erkek çocukları ailelerinden alıp radikalizmden uzaklaştırma programlarına tabi tutuyoruz.”
Kampın bu politikası insan hakları örgütleri tarafından eleştirilse de Jihan Hana bunun güvenlik için gerekli olduğunu savunuyor:
“Oğlanlar ciddi problemlere yol açabiliyor. Kampın bazı bölümlerinde ateş yakıp, içeri giren herkese saldırdıkları isyanlar çıkardılar.”
Tacikistan’dan bir kadınla söyleşi yaparken çocuklar etrafımızı sarıyor.
Onlarla etkileşime girmek için çak yapmaya veya ellerini sıkmaya çalışıyorum ama tükürük, tekme ve taşlarla yanıt veriyorlar.
Kürtlerin liderlik ettiği Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) komutanı Mazlum Abdi, BBC’ye verdiği demeçte, Türkiye destekli İslamcı milislerin Kürtlere yönelik saldırılarını yoğunlaştırdığı Suriye’nin kuzeyindeki çatışmalar nedeniyle kaynaklarının daha da kıtlaştığını söylüyor.
Türkiye’nin [Suruç’un güneyinde bulunan ve SDG’nin kontrolünde olan] Kobani’ye saldırmayı amaçladığını savunan Abdi, “Çatışmalar devam ederse muhtemelen cepheye takviye yapmamız gerekecek. Bu da bir güvenlik boşluğu yaratacak. IŞİD’in uyuyan hücreleri bu boşluğu kullanıp, aile üyelerini ve militanlarını serbest bırakmak için kamplara ve cezaevlerine saldırabilir” diyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan hem IŞİD ile mücadele hem de mevcut cezaevleri ve kampların gözetimi konusunda Ankara’nın rol üstlenmeye hazır olduğunu söylemişti.
Bu kapsamda, Şam’daki yeni yönetimin de devreye girebileceğini kaydeden Bakan Fidan, Esad’ı devirerek iktidara gelen Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) örgütünün geçmişte IŞİD ile mücadele ettiğini anımsatmıştı.
More Stories
Borç vermeyen akrabasını pompalı tüfekle öldürdü
Bir dişi çekilmiş dört dişine dolgu yapılmıştı: 5 yaşındaki Deniz Sönmez’in ölümünde 9 kişiye dava açıldı
Mikroplastikler Deniz Ekosistemini Tehdit Ediyor